20 Eylül 2011 Salı

Yalnız kalmak istiyorum acımı doya doya hissedebilmek için

Uzak dursun normal hayatın boş geçinen insanları benden. Çünkü sizin olmayan büyük bir derdim var benim, büyük bir acım. Anlayamadığınız gibi saygı da göstermediğiniz. En iyisi konuşmamak kimseyle bırak merak etsinler bu içine kapanık, durgun ama öfkeli, hırçın ama bilge halini.
Bu dediklerim var ya sanki "o" olmak istiyorum yine; ona özeniyorum, yine ona hayranlığımdan onun duygularını taklit ediyorum. Bu  bile yine gözümde onu yüceltti. Halbuki öldürmeliyim onu, söküp duygularımı yüreğimi çıkaramadığıma bunu yapamayacağıma göre onu ölmüş varsaymalıyım. Çok çareler düşündüm, kah seneler sonra beni gördüğünde bana dair azcık da olsa hayranlığı görürüm gözlerinde umuduna tutundum, kah seni zerre kadar düşünmüyor şu anda, seni adam yerine koymuyor ki sen kendini ne zannediyorsun dedim, ezildikçe ezildim, benliğimden tiksindim. Kah da dışardan birini gözüyle baktım, seni sevmeyeni niye sevmeye devam edesin, seni istemeyeni sen de istemezsin dedim kendime. Hıh, kandırmaca birkaç saniye sürdü. Her seferinde cevap "evet yine de onu sevmeye devam ederim çünkü o buna hep layık" oluyorsa nasıl kandırırsın kendini?

17 Eylül 2011 Cumartesi

Evimdeyim ve yalnızım epey aradan sonra. Sanki buralardan, yalnızlıktan kurtulmuş gibiydim ama 2 saattir evde tek başıma önümde bilgisayar ve televizyonla otururken anladım ki yine bu kısır döngünün içindeyim.Çalışmayı özledim diyordum, insanlarla birarada olmayı. Ama aslında ailemin yanında ben benmişim, burda sadece para kaynağım olan iş var, beni mutlu eden şeyler yok. Özellikle depresif hallerimi arttıran ,şu anda geri gelen yalnızlığım, sevdiğim insanı kaybetmem, beni unutmuş olduğunu, yeni insanlarla, yeni umutlarla ve heyecanla hayata devam ettiğini bilmek beni kahretti yine.
İnancıma, Allahıma tutunacağım demiştim, bu kararı daha önce de aldım ama tembellikten uygulamadım. Kendime amaçlar edineceğim, ne istediğime karar vereceğim ve boş şeylerle vakit geçirmeyi bırakacağım dedim. Onu düşünmemeye çalışacağım, sürekli aklımda ama beni bıraktığını, aslında bana o kadar değer vermediğini, başkasıyla birlikteliği başlayınca beni düşünmeden silip attığını, bu insanı bu yüzden umursamayıp kendime değer vermem hakettiğim değeri elde etmek için çalışmam gerektiğini kendime telkin edeceğim.
Onu facebooktan takip etmeye başladım yine, halbuki herşeyini çıkarıp atacaktım hayatımdan. Tüm mesajlarını silmiştim, facebooktan çıkmıştım, güçlü olmalı ve daha sağlam bi şekilde ona dair karar almalıyım.

9 Eylül 2011 Cuma

Olmayacak dua demiştim, olmadı...

Olmadı...
Dualarımda onu istemeye bile cesaretim olmadı ki, ben onu zaten haketmiyordum. Bunu hep bile bile yaşamak ama yine de vazgeçememek, hele de bu kadar ciddi bir durum varken ortada; "O" evleniyorken...
Haketmediğini düşünmek, yetememek, kahrolmak, kaybetmek, kaybeden taraf olmak, reddedilen, layık olmayan, terkedilen, değersiz olan, önemsiz olan, bırakılan, yetmeyen...Beni duyan var mı, anlayan??